İnsan davranışlarına yönelik çalışmalarda en temel soru, araştırmanın nitel verilere mi yoksa nicel verilere göre mi şekillendirileceğidir. İlgili yöntemlerin amaç ve uygulamaları birçok yönden ortak paydada buluşsa da aralarında farklılıklar bulunmaktadır.
Özet olarak nitel araştırmalar sayısal olmayan metinsel veriler üretirken, nicel araştırmalar ise sayısal ya da sayılara dönüştürülebilen veriler içermektedir.
Kalitatif Araştırma Yöntemi
Nitel araştırma yöntemleri, pilot aşamasındaki bir projenin potansiyel yönlerini bulmak adına yapılan keşifsel çalışmalara dair veriler toplar. Bireylerin deneyimlerini, düşüncelerini, eğilimlerini keşfetmek, derinlemesine anlamak ve eldeki problemin temeline inmek için kullanılır.
Nitel araştırmalarda kullanılan veri toplama araçları, yapılandırılmış veya yarı yapılandırılmış tekniklerle oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir. En yaygın olarak kullanılan yöntemler ise; bireysel görüşmeler, odak gruplar ve davranışsal gözlemlerdir. Buna ek olarak Göz İzleme (eye tracking) ve Yüz İfadeleri (facial coding) teknikleri ile niteliksel veriler toplanıp analiz edilebilir.
Tipik olarak nitel araştırma yöntemleri bireysel vakalara ve kişilerin öznel izlenimlerine odaklanır. Bu yöntemde tekrar ve yinelemeye dayalı bir çalışma tasarımı gerekmektedir. Araştırma soruları, toplanılan verilere göre yeniden düzenlenmelidir. Çoğu zaman nitel araştırmalar az sayıda katılımcıyla yapılır ve sonrasında yapılacak nicel araştırmalar için hipotez geliştirmek amacıyla kullanılır. Bir problemin çözümüne yönelik olarak içgörü kazanımı hedeflenir.
Kantitatif Araştırma Yöntemi
Basitçe ifade etmek gerekirse nicel araştırmalar, sayılara ve matematiksel ifadelere dayanan bir araştırma yöntemidir. Belirli bir fenomenle ilgili hipotezleri desteklemek, çürütmek veya geniş bir örneklem grubundan elde edilen verileri ilgili olay bağlamında ortaya konan görüş, tutum, davranış ve diğer tanımlanmış değişkenleri ölçmek için kullanılır.
Nicel araştırma yöntemlerinde davranış, motivasyon, duygu ve bilişsel kalıpları ortaya çıkarmak için ölçülecek olan unsur ve nasıl ölçüleceği açıkça belirtildiğinden, nitel yöntemlerden çok daha yapılandırılmış olduğunu düşünülmektedir.
Nicel teknikler tipik olarak çeşitli form ve anket çalışmalarından, yapılandırılmış görüşmelerden, deneylerden ve kategorize edilmiş şemalara dayanan davranış gözlemlerinden oluşmaktadır. Bu geleneksel tekniklere ek olarak Göz İzleme (eye tracking), Galvanik Deri İletkenliği (GSR), Elektromiyografi (EMG), Elektrokardiyografi (EKG) ve Yüz İfade Tanımlama (facial coding) gibi biyometrik ölçümler kullanılarak, verilerin yazılımlar üzerinden elde edilmesini sağlayan teknolojik yöntemler de mevcuttur.
Tüm bu teknolojik teknikler davranışsal süreçleri sayısal sonuçlar elde edilebilecek şekilde ölçmektedir. (Ör: Göz izleme cihazı ile görsel dikkatin milisaniyelerle ölçümlenmesi, Galvanik Deri İletkenliği kullanılarak fizyolojik uyarılma miktarının tespiti ya da Elektroensefalografi ile beyindeki dalgaların şiddetinin ölçümlenmesi gibi..)
İlgili veriler toplandıktan sonra T-testi ve ANOVA gibi istatistiksel analiz yöntemleri kullanılabilir. Nicel yöntemlerin kullanımında nitel araştırmalara göre daha büyük bir örneklem grubu olmalıdır. Bu şekilde verilerle desteklenen, sağlam sonuçlar elde edilir.
Sonuç olarak, yapılacak bir çalışmaya dair hangi veri toplama yöntemlerinin kullanılacağı ilgili araştırmanın niteliğine bağlı olarak değişkenlik gösterecektir. En uygun yöntem araştırmacıyı doğru verilere, nihayetinde doğru sonuçlara ulaştıracaktır.
Çeviri: Mehmet Devrimsel
Kaynak: Bryn Farnsworth, Ph.D, https://imotions.com/blog/qualitative-vs-quantitative-research/